Kış aylarında en sık gözlenen KBB sorunları:Kış aylarının başlamasıyla nezle ve grip en sık görülen hastalıklar olmaya başlar hastalar da sıklıkla ateş, boğaz ağrısı, burun akıntısı, halsizlik ve öksürük şikayetleriyle doktora giderler.
Bu hastalıkların belirtileri nelerdir: Grip, üst ve alt solunum yollarına girdikten 1-3 gün sonra hastalık belirtileri ortaya çıkar. Vücut direnci ile ilişkili olarak enfeksiyon hafif ya da ağır geçirilir. Baş ağrısı, titreme, ateş, halsizlik kas ağrısı,burun akıntısı ön planda olan bulgulardır. Öksürük ve boğaz ağrısı olabilir. Nezle de ise ateş daha düşük seyreder ve burun akıntısı , burun tıkanıklığı, geniz akıntısı ile halsizlik başlıca şikayetler olmaktadır.
Grip ve nezleden korunmak için neler yapılmalı: Virüs, insandan insana öksürük ya da hapşırık sonrası havaya saçılan damlacıklar yoluyla bulaşıyor. Damlacıklar havada birkaç saat süreyle kalabiliyor. Örneğin bir odada gripli birisinin öksürmesi, aynı odaya birkaç saat sonra giren birisini etkileyebilir. Bu yüzden hastalık son derece bulaşıcı özellik taşıyor ve büyük salgınlara yol açabiliyor. Kuzey yarım kürede Ekim ayının başından, Nisan ayının ortalarına kadar influenza virüsü görülüyor. Bu durum gözönüne alınınca en önemli nokta üst solunum yolu enfeksiyonu bulunan hastalarla beraber olmamak ve onların kullandığı eşyaları kullanmamak olduğu açıktır. Bunun yanında iyi beslenmek, soğuktan korunmak ve düzenli uyumak da vücud bağışıklığını artıracağından nezle ve gribe karşı daha kuvvetli olmamızı sağlıyacaktır.
Grip aşısının önemi: Grip’in (influenza virüsü) yol açtığı hastalıkların çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor. Kronik akciğer, kalp ve böbrek hastaları, diyabetik hastalar, bağışıklık sistemi yetmezliği, ciddi anemisi olanlar, grip sezonunda gebeliğinin ilk 3 ayını bitirmiş olan kadınlar, huzur evlerinde, bakım evlerinde kalanların ve sağlık personelinin aşılanmasını önerilmektedir. 2000 yılında 50-65 yaş gurubu arasındaki insanlar da kuvvetle grip aşısı önerilen gruba dahil edildi. Altı aylıktan daha küçük çocuklara ise grip aşısı uygulanmamaktadır. Grip aşısının etkinliği kişiden kişiye ve yıldan yıla göre değişiyor. Genç erişkinlerde aşının hastalığı önleme oranının yüzde 70-90 arasında olduğu belirtilmektedir. İnfluenza virüsünun neden olduğu grip, toplam üst solunum yolu enfeksiyonlarının sadece bir kısmını oluşturmaktadır. Oysa başka virüslere ve bakterilere bağlı olarak ortaya çıkan üst solunum yolu enfeksiyonları da vardır. Aşı bunlara karşı koruyucu değildir.
Nezle – grip ilaçlarının kullanımı: Bu tür ilaçlar sadece Türkiye’de değil tüm dünya’da sıklıkla kullanılmaktadır. Nezle ve grip gibi virüslere bağlı üst solunum yolları enfeksiyonlarındaki semptomların giderilmesinde benzeri ilaçlar doktorlarında sıklıkla önerdikleri ilaçlar arasındadır. Antigripal ilaç grubu altında yüzlerce ilaç piyasada bulunmakta Türkiyede satılmaktadır. Tüm bu ilaçların içerisinde benzer etken maddeler vardır. Şikayetlerinde yeterince düzelme olmadığını düşünen hastaların bir kısmı bu ilaçların birkaç tanesini birarada kullanmaktadırlar. Antigripal ilaçların kombine edilip birkaç tanesinin birarada kullanılması özellikle içlerinde barındırdıkları pseudoefedrin etken maddesinin yüksek dozlarda kullanılmasına neden olmaktadır. Pseudoefedrinin günlük dozunun üzerine çıkılması; tansiyon yükselmesi, kalp ritm bozukluğu, glokom krizi ve prostat şikayetlerinin ortaya çıkması gibi istenmeyen yan etkilerinide bereberinde getirecektir. Bu nedenle dikkatli olunması tercihan bir doktora başvurarak kullanılması önerilmektedir. Bu tür ilaçların yan etkisi arasında uyku hali, deri döküntüleri ve mide yanmalarıda sıklıkla rastlanılan şikayetlerdir. Üst solunum yolları enfeksiyonlarından bakterilere sorumlu ise tedaviye antibiyotik eeklenmesi gündeme gelmektedir. Dolayısıyla üst solunum yolları enfeksiyonlarında herhangi bir ilaç kullanmadan önce uzman bir doktora danışmada fayda vardır.