Otoskleroz orta kulaktan iç kulağa sesin iletilmesini sağlayan küçük kemikçiğin çevresi veya kendisinde oluşan kireçlenme nedeniyle hareketinin kısıtlanması ve ses iletiminin sağlanamamasıyla ortaya çıkan ve genetik geçişi olabilen bir hastalıktır. Kulak yolundan kulak zarını titreştiren ses dalgaları kulak zarına bağlı olan çekiç kemikçiği ile başlayan ve üzengi (stapes) kemikçiği ile sonlanan orta kulak iletim mekanizmasını harekete geçirir (Şekil 1)

 31

 

Şekil 1 Dış, Orta ve İç kulak şematik görüntüsü

Üzengi kemikçiği salyangoza bir piston gibi girip çıkarak, ses titreşiminin iç kulak sıvılarını harekete geçirmesini sağlar. Artık ses iç kulağa iletilmiştir ve bundan sonrası sinirsel algılamalar ile devam eden bir dizi reaksiyondan ibarettir. Salyangoz içerisinde yerleşmiş olan tüy hücreleri sıvı içerisinde oluşan hareketi algıladıklarında bunu işitme siniri ile duyma merkezine ulaştıracak şekilde gelişmiştir.

İnsan vücudundaki en küçük kemik olan üzengi kemikçiği ortalama 1,41 mm ene, 2,99 mm boya ve 3,26 mm yüksekliğe sahiptir.  Mekanik olarak gelen ses dalgalarının iç kulaktaki sinirsel mekanizmayı harekete geçirebilmesi için son basamakta yer alır. Bu kritik görevi iç kulağa giriş ve çıkış hareketinde serbest olabilmesi ile mümkündür ve eğer üzengi kemikçiği çevresinde bir kireçlenme (otoskleroz) varsa sesi iç kulağa iletebilmesi yeterli olmayabilir. Bu durumda iletim tipi bir işitme kaybından bahsetmek gerekir.

İşitme testleri aslında tanı koymada birinci önceliklidir çünkü kulak zarına bakarak tanı koymak çok az hastada (%10 altında) mümkündür. Kulak zarının mikroskopik muayenesinde kemikçiklerin bulunduğu alanda pembe-kırmızı bir görüntü olması Shwartze belirtisi olarak bilinir ve bu görüntü ile beraber işitme azlığı varsa otosklerozdan şüphe edilmelidir. Otoskeroz daha çok kadınları etkiler. Genetik olarak otozomal baskın ve değişken geçişlidir. Gebelikle işitme azlığında bir artma görülür, bazen hastalık kendisini gebelik sonrasında da gösterebilir.

Tedavi

Tedavisi cerrahidir. Genellikle kulak kanalı içerisinden çalışılarak kulak kanalı arka duvar cildi kulak zarı ile beraber kaldırılır. (Şekil -2)

32

Şekil- 2 Kulak zarı dış kulak yolu arka duvarı ile beraber kaldırılır

Orta kulakta kemikçiklerin yeterince iyi gözlenebilmesi için kemikçikler üzerindeki kemik duvar özel aletlerle açılır. Orta kulak dış duvarı genişletilerek kemikçikler görünür hale getirilir (Şekil-3) Üzengi kemikçiğine bağlanan adale kesilir.

33

Şekil-3 orta kulaktaki işitme kemikçikleri izlenmekte,

Örs ve üzengi kemikçiklerinin birleşim yeri ayrılır. Üzengi kemikçiğinin ön ve arka kolları kırılır. Üzengi tabanına yeterince geniş bir delik açılarak delikten içeriye uyun çapta bir teflon piston konulur ve pistonun ağzı örs kemikçiğinin uzun koluna geçirilir (Şekil-4).

                                          34                            

Şekil-4 otoscleroz alanının temizlenerek pistonun yerleştirilmesi.

Üzengi içerisine giren teflonun çevresine kemik talaşlar konur, orta kulağa vücutta kendiliğinden eriyen özel bir sünger (spongostan standart) yerleştirilir. En başta kaldırılmış olan dış kulak yolu arka duvar cildi ve kulak zarını içeren dokular yerine yatırılır. Üzerine eriyen süngerler yerleştirilir. Hasta ameliyat sonrasında yaklaşık 4-8 haftada tamamen normal işitmeye kavuşur.

 

Ameliyat sonrası bakım

Ameliyatın ilk günü hastanın başı 30 derece yukarıda yatacak şekilde ayarlanarak iç kulak sıvısının olası kaçakları engellenir. Hasta bir saat hareketsiz yatakta tutulur. Eğer başdönmesi veya dengesizliği yoksa bir gün sonra evine gönderilir. Hastanın kulak tamponu beşinci günde alınarak antibiyotikli kulak damlası başlanır. Hasta çok zorunlu ise beşinci günde uçağa binebilir. En erken işitme testi üçüncü haftada yapılabilir. Hastaların ameliyatları sonrasında iyileşmeleri tam olsa bile derine dalma veya paraşütle atlama gibi sporlardan kaçınması öğütlenir. Hasta ameliyattan en erken üç hafta sonra yüzebilir.

Komplikasyonlar

Her cerrahide olabileceği gibi stapedektomi ameliyatında da komplikasyonlar olabilir. Cerrahi öncesinde olası sorunların hastaya iyi anlatılması gerekir. Komplikasyonların nadir olduğunun burada altını çizmekte yarar vardır. En önemlisi ameliyatın beklenen yararları ile kıyaslandıklarında ihmal edilebilir seviyelerdedirler. Komplikasyonlar ve dünyada belirtilen karşılaşılma oranları aşağıda sıralanmıştır:

  1. Tam işitme kaybı                    %0.5
  2. Başdönmesi                            %5
  3. Yüz felci                                %0,2
  4. Tat almada bozukluk              %9
  5. Perilenf kaçağı                       %3
  6. Kulak zarında delik               %1

Tüm bu komplikasyonlarda cerrahın alabileceği önlemler vardır. Gerekli önlemler alınmasına rağmen çok küçük bir orandaki hastada kalıcı ve geri dönüşsüz hasarlar olabilir. Bu durumudaki hastalar toplan stapedektomi hastalarının %0.5’inden azdır.

Alternatif tedaviler

Stapedektomiye alternatif tedaviler soruna tam olarak çozüm getirmek yerine sorunun geçici ve bazen de yetersiz olarak düzelmesini sağlar. Tüm alternatif tedavi metodlarının stapedektominin başırısının yanına yaklaşması dahi mümkün değildir. Sadece bazıları özel şartlar altında stapedektominin yerine tercih edilebilir. Alternatif tedavi metodları:

  1. Beklemek ve görmek
  2. İşitme cihazları
  3. Flor tedavisi – İlerleyici tipte sinirsel işitme kaybı olanlarda kullanılabilir. Etkinliği şüphelidir.
  4. Anti Östrojen tedavi – Bilimsel olarak geçerliliği denenmemiştir

 

 

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir